Alerjiler, vücut bir madde ya da alerjene karşı anormal tepki verdiğinde meydana gelir. Nedenleri arasında çok sayıda şey gıdalar (süt ürünleri, kabuklular ve kuruyemiş gibi), hayvan tüyü, toz, polen ya da kimyasallar vardır.
Alerji, vücudun yabancı istilacılar olarak algıladığı şeylerle mücadele etme biçimidir. Alerjiler, astım, egzama, saman nezlesi, döküntüler ya da nadiren, böcek sokması veya yerfıstığı gibi belli bir yiyecek yendikten sonra anafilaktik şoka neden olabilirler.
Vücut, yabancı istilacıların saldırısına uğradığını düşündüğü vakit, antikorlar salgılayarak tepkide bulunur. Alerjenler ile antikorların mücadelesi, alerjik semptomlara sebebiyet verecek olan, aralarında histaminin de bulunduğu kimyasalların salgılanmasına neden olur. Yenen solunan dokunulan şeyin ne olduğuna bağlı olarak, egzamadaki gibi kaşıntılı bir döküntü ve cildin kurumasına; astımdaki gibi solunum yollarının daralmasına ve nefes almada zorlanmaya; saman nezlesindeki gibi hapşırma ve burun akmasına; yiyecek alerjisindeki gibi kusma ve ishale neden olabilir. Diğer semptomlar arasında baş ağrısı, hırıltı, nezle ve göz yaşarması sayılabilir.
Alerjinin ortaya çıkması için çocuğunuzun alerjen ile daha önce bir kere temasta bulunmuş olması gerekir. Dolayısıyla, çocuğunuz bir kediyi ilk kez okşadığında sorun yaşamamasına karşın, ikinci seferinde bir alerji baş gösterebilir. Alerjiler aileden gelme eğilimindedir, bu yüzden siz veya eşiniz herhangi bir alerjiden mustaripseniz, çocuğunuzda da alerji olma ihtimali fazladır.
Ne yapabilirsiniz?
Ne yazık ki alerji vakaları, özellikle astım ve saman nezlesi artış göstermektedir. Endüstri ve araba egzozu dumanlarından kaynaklanan kirlilik düzeylerinin artmasıyla birlikte alerjilerden kurtulmak için yapabileceğiniz fazla şey kalmamıştır, ancak bazı etkilere maruz kalmayı en aza indirebilirsiniz.
*Çocuğunuzun bağışıklığını inşa etmesine yardımcı olmak için olabildiğince uzun süre emzirerek besleyin.
Çocuğunuzun belli bir yiyeceğe karşı alerjisi olduğunu fark ederseniz, o yiyeceği diyetinden çıkann ve onu içerip içermediğini anlamak içim tüm gıdaların etiketine bakın. Okulu ve diğer anne-babaları bu konuda bilgilendirin.
Yatak odalarını temiz tutun; yaygın bir alerjen olan tozun olduğu, perdeler dahil, tüm yumuşak mobilyaları ve yatağı düzenli olarak süpürün. Sentetik (tüy değil) yorgan ve yastıklar kullanmak ve yatak, yastık ve yorganları tozdan koruyucu örtülerle örtmek size yardımcı olabilir. Tüm yatak takımını haftada bir sıcak suda (60° C) yıkayın.
Temizlik ürünleri (kapalı bir yerde tutuluyor olsa bile) alerjik tepkilere neden olabilir. Temizlikten sonra banyo ve lavaboyu esaslı bir şekilde durulayın.
Siz çocuğunuza sarıldıktan sonra döküntüye benzer bir şey ortaya çıkıyorsa, bunun sebebi parfüm ya da deodorantınıza gösterdiği bir reaksiyon olabilir.
İyonlaştırıcılar, baş ağrısı ve sinirliliğe yol açabilen pozitif iyonlara karşı atmosfere negatif iyonlar bırakır ve astım hastaları için faydalı olabilir. Bunlar eczaneler, elektronik ya da doğal sağlık mağazalarından satın alınabilir.
Tedavi
Kinesioloji: Bu terapi en çok alerjileri teşhis etmesiyle bilinir. Çocuğunuzun hangi yiyeceklere duyarlı olduğunu belirleyebildiği
ne inanılır. Dudakların arasına yerleştirilen ya da elde tutulan küçük bir yiyecek parçası karşısında vücudun tepkisini ölçmek için kas testi kullanılır. Kas ya sert kalacak ya da yiyeceğin zararlı bir etkisi varsa gevşeyecektir. Kinesiologlar yiyecek duyarlılığını bir hastalık nedeni değil, hastalık semptomu olarak görürler. Çocuk, stres altında veya rahatsız olduğu vakit, genellikle buğday ya da süt ürünleri gibi en çok yediği besinlerden birine karşı muhtemel bir reaksiyon gösterir. Kinesiologlar, söz konusu yiyeceğin bırakılmasını, aynca bağışıklık ile iç salgı sistemlerinin tedavi ve beslenme yoluyla güçlendirilmesini tavsiye edebilirler. Semptomlardan bir kere kurtulunca, vücut birkaç ay içinde tekrardan optimum sağlığına kavuşacak ve sonrasında, eğer bir sorun yoksa, söz konusu yiyecek yeniden diyete dahil edilebilecektir.
Homeopati: Bir homeopati uzmanı çocuğunuzun ihtiyacına göre ilaç olarak, kaşıntılı döküntü için Sülfür, kaşıntı, göz yaşarması için Gözlükotu ya da burun akması için Nat. mur. verebilir. Ayrıca, alerjinin türüne göre bir beslenme ya da yaşam tarzı değişikliği tavsiye edilebilir. Anafilaktik şoka yol açabilen ve hatta ölümcül olabilen kuruyemiş gibi ciddi yiyecek alerjisi durumunda Apis mel. yararlı olabilir.
Bitkisel tıp: Bitkisel tedavi uzmanı, balgamı azaltıcı ve kan toplanmasını önleyici özelliklere sahip ve aynı zamanda sinirleri gevşetici bir işlev gören Mürver çiçeğini, çocukların alerjileriyle ilişkili olduğunu hissettikleri muhtemel sıkıntıları hafifletmek için demlenmiş olarak kullanılması şartıyla tavsiye edebilir. İltihabı önleyici ve dokuları büzerek salgıyı azaltıcı Gözotu ile balgam söktürücü özelliklere sahip Sinirotu gibi başka şifalı bitkiler de tavsiye edilebilir.
Akupunktur: Bir araştırma, polen mevsimi başlamadan önce akupunktur uygulanan hastalar üzerinde yaklaşık yüzde 70′lik başarı elde edildiğini ve bazı vakalarda başarının üç yıldan daha uzun sürdüğünü göstermiştir. Her ne kadar akupunkturcular, alerji testinin faydasını alerjenlerin teşhis edilmesi ve ortadan
kaldırılması olarak değerlendirseler de, dalak ya da böbrekteki enerji eksikliği gibi alerjinin ilk elde ortaya çıkmasının altında yatan temel nedeni bulmak isteyeceklerdir. Buna, uykusuzluk, taze meyve ve sebze eksikliği sebebiyet vermiş olabilir, ya da uzun süre televizyona yakın kalmaktan dolayı aşırı statik elektrik almaktan kaynaklana bilir.
Uyarı
Anafilaktik şok olarak bilinen ve hastanın ani kan basıncı düşüşü yaşadığı aşırı bir alerjik reaksiyon bayılmalara neden olabilir. Diğer semptomlar arasında solunum yolları daralması, dil veya boğazdaki şişmeye bağlı olarak solunum güçlüğü, karın ağrısı ve ishal vardır. Derhal tıbbi önlem almayı gerektirir.